Zahitlik ayi nedir ?

semaver

Global Mod
Global Mod
Zahitlik Ayı: Kalbin Sessiz Dönemi

Merhaba forumdaşlar,

Bugün sizlerle bir hikâye paylaşmak istiyorum. Aslında bir hikâyeden fazlası bu… bir ruh hâli, bir iç çekiş, bir durgunluk ayı belki de. Biz buna aile arasında “zahitlik ayı” deriz. Kim bilir, belki siz de kendi hayatınızda böyle bir döneme denk gelmişsinizdir ama adını koymamışsınızdır. Bu hikâye hem benim gördüklerimden hem de biraz hepimizin içinden geçen o sessiz aylardan süzülüp geldi.

---

Bir Sessizliğin Başlangıcı

Küçük bir kasabada yaşıyordu Ali. Hayatın her detayını planlayan, çözüm arayan, eksik gördüğünü hemen onarmaya çalışan bir adamdı. Bir işi bitmeden diğerine geçmezdi. Onu tanıyanlar “mantığın adamı” derdi.

Bir sabah, yıllardır alışkanlıkla yürüdüğü yoldan işe giderken, kaldırımın kenarındaki yaşlı bir kadının sönük bakışlarına takıldı. Kadın, eski bir hasır sepetin başında sessizce oturuyordu. Önünden geçenlere bir şey demiyor, bir şey de satmıyordu. Sadece oturuyor, uzaklara bakıyordu.

Ali’nin aklında o gün bir düşünce döndü durdu:

> “Bir insan neden oturur da hiçbir şey yapmaz? Hedefsizliğin anlamı ne olabilir?”

O gece yatağa uzandığında, garip bir huzursuzluk çöktü içine. Hayatı boyunca çözüm üretmekle övünmüş biri olarak ilk kez hiçbir şey yapmamanın anlamını düşündü.

---

Zehra’nın Aynası

Ali’nin eşi Zehra, onun aksine duygularla konuşan bir kadındı. İnsanların sessizliğini dinlemeyi, onların iç seslerini anlamaya çalışmayı severdi.

O akşam, Ali’nin yüzündeki dalgın ifadeyi fark etti. “Bir şey mi düşündürüyorsun?” diye sordu.

Ali, omuz silkti. “Bugün bir kadın gördüm… hiçbir şey yapmıyordu. Sadece oturuyordu. Sanki dünyadan çekilmiş gibiydi.”

Zehra gülümsedi, çayından bir yudum aldı.

> “Belki de zahitlik ayındadır.” dedi.

Ali anlamadı. “Zahitlik ayı mı?”

Zehra, pencerenin perdesini araladı. “İnsan bazen kendi içinden çıkmak ister. Konuşmak, çalışmak, üretmek bile yorucu gelir. Zahitlik ayı işte o zamandır… İnsan dış dünyadan değil, içinden uzaklaşır. Çünkü kalp o sırada yeniden doğmak ister.”

Ali sustu. Bu tanımı ilk kez duyuyordu ama içinde yankı buldu.

---

Mantığın Yorulduğu Yer

Günler geçtikçe Ali kendini yavaş yavaş aynı kadının yerine koymaya başladı. İş toplantılarında cümleler yarım kalıyor, hesap tablosundaki sayılar anlamını yitiriyordu. Çözüm bulmak için eğildiği her denklem, sanki kalbini biraz daha sessizleştiriyordu.

Bir akşam, Zehra’nın “gel biraz yürüyelim” teklifini kabul etti. Deniz kıyısına indiler. Dalga sesleri arasında Zehra bir taş alıp suya attı.

“Bak,” dedi, “taş suya düştü ama dalgalar hâlâ yayılıyor. İşte zahitlik ayı da böyle… bir şey düşer içimize, biz sessizleşiriz ama o sessizlikten yankılar doğar.”

Ali o an anladı. Hayatı boyunca her şeyin çözümü olduğuna inanmıştı, ama bazı şeyler çözülmek için değil, yaşanmak için vardı.

---

Zahitlik Ayının İçinde

Ali ertesi sabah işe gitmedi. Uzun zamandır ilk kez evde oturdu, hiçbir plan yapmadı. Gün boyunca Zehra mutfağa girip çıkarken o sadece pencereden dışarıyı izledi.

Kuş sesleri, kahve kokusu, uzaktan gelen çocuk kahkahaları… Her biri hayatın aslında kendi kendine yürüdüğünü gösteriyordu.

Zehra yanına geldi, sessizce bir fincan çay bıraktı. “Artık anlamaya başladın, değil mi?” dedi.

Ali başını salladı. “Evet… bir şey yapmamak da bazen en doğru şey olabiliyormuş.”

İşte o andı — Ali’nin kendi zahitlik ayına girdiği an.

---

Erkeğin Stratejisi, Kadının Sabrı

Forumdaşlar, burada ilginç bir denge var. Ali, zihinsel olarak dünyayı onarmaya çalışırken, Zehra onu kalben onarmaya çalışıyordu.

Erkek aklı, çözüm bulmak ister. Strateji kurar, plan yapar, hareket eder.

Kadın yüreği ise anlam arar. Sakinlikte, sessizlikte, ilişkide derinlik görür.

Ali’nin stratejisi durmakla çözüldü. Zehra’nın sabrı ise Ali’nin dönüşümünü beklemekle.

Zahitlik ayı, bu iki gücün buluştuğu andır: mantığın teslimiyetiyle kalbin uyanışı.

---

Kasabanın Sessiz Kahramanı

Bir ay sonra Ali tekrar o yaşlı kadının oturduğu yere gitti. Kadın yine oradaydı, ama bu kez gözleriyle ona gülümsedi.

Ali cebinden küçük bir kâğıt çıkardı, üzerine sadece bir cümle yazmıştı:

> “Artık anlıyorum.”

Kadın okumadı bile, sadece başını eğip dua eder gibi ellerini kavuşturdu.

O an Ali, hiçbir cümlenin o sessizliğin derinliğini anlatamayacağını fark etti.

Zehra uzaktan onu izliyordu. Gülümsedi. Çünkü biliyordu: Ali’nin zahitlik ayı bitmişti. Artık konuşmadan da anlayabiliyordu.

---

Hepimizin İçinde Bir Zahitlik Ayı Var

Hepimiz bazen konuşmayı bırakırız. Hayatın gürültüsünden, insanlardan, hatta kendimizden bile yoruluruz. İşte o zaman zahitlik ayı başlar.

O ay, içsel sessizliğin, kalbi yeniden duymayı öğrenmenin ayıdır.

Kimimiz bunu bir kayıptan sonra yaşar, kimimiz bir dönüşümün eşiğinde. Erkekler o dönemi çözüm bulamadıkları için huzursuzlukla geçirir. Kadınlar ise o durgunluğu, yeniden bağ kurmanın hazırlığı olarak görür.

---

Forum Sorusu: Sizin Zahitlik Ayınız Ne Zaman Geldi?

Siz hiç zahitlik ayınıza girdiniz mi, forumdaşlar?

Her şeyden elinizi eteğinizi çekip, sadece kalbinizin sesini dinlediğiniz bir döneminiz oldu mu?

Belki de hâlâ o dönemin içindesiniz…

Paylaşın, konuşalım.

Belki de birbirimizin zahitlik ayını anlamak, yeniden başlamanın ilk adımı olur.