Sena
New member
Çorum mu Büyük, Yozgat mı? – Bir Anadolu Rekabetinin Samimi Hikâyesi
Selam forum ahalisi!
Bugün öyle bir konuyla geldim ki hem nüfus sayımı kokuyor hem de memleket muhabbeti kıvamında: “Çorum mu büyük, Yozgat mı?”
Bu soru öyle sıradan bir “hangi şehir daha kalabalık” sorusu değil. Bu, Anadolu’nun iki köklü şehrinin “bizim köy daha yüksekte” minvalinde tatlı bir yarışıdır. İki şehir de Türkiye’nin kalbi sayılabilecek yerde, insanı mert, yemekleri efsane, esprileri ayrı lezzetli. Ama gelin görün ki, konu büyüklüğe gelince bir kıvılcım yetiyor, tartışma başlıyor.
---
Verilere Göre: Çorum, Nüfus Olarak Bir Adım Önde
Önce şu meşhur “verilere göre” kısmını aradan çıkaralım. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 verilerine göre Çorum’un nüfusu yaklaşık 526 bin, Yozgat’ın ise 418 bin civarında. Yani rakamlara bakarsak, Çorum açık ara önde.
Ama mesele sadece nüfus mu? Tabii ki değil. Çünkü Yozgatlı forumdaş hemen yazacaktır:
> “Biz azız ama özüz kardeşim, Çorum kalabalık ama bizde yürek var!”
Çorumlu da cevabı yapıştırır:
> “Yürek tamam da, leblebiyle doyurur muyuz memleketi? Ekonomide biz büyüğüz.”
Böylelikle Anadolu’nun en kibar çekişmelerinden biri başlar. Bir taraf “bizim hemşehri milletvekili çok”, diğer taraf “bizim yoğurt meşhur” derken konu bir anda nüfustan çıkar, kimlik meselesine dönüşür.
---
Erkeklerin Stratejik Bakışı: “Kaç Nüfus, Kaç Metrekare, Ona Göre Konuşalım”
Erkek forumdaşlar bu tür tartışmalarda hemen rakamlara sarılır. Birisi haritayı açar, diğeri TÜİK sitesine girer, üçüncüsü “ya aslında yüzölçümü olarak da…” diye başlar.
Bir Çorumlu erkek şöyle yazar:
> “Bak şimdi, biz 12.820 km²’yiz, Yozgat 13.690 km². Eee yüzölçümü olarak Yozgat büyük ama ekonomi, nüfus, şehirleşme bizde!”
Hemen Yozgatlı erkek cevabı verir:
> “Ağabey, alan büyük, insan az, biz geniş yaşamayı severiz, ferahlık önemli.”
Bu cümleyle birlikte tartışmanın seyrini hemen belirler: erkeklerin bakışı her zamanki gibi stratejik ve sonuç odaklı. Kiminde “daha çok insan, daha çok potansiyel” hesabı, kiminde “daha çok alan, daha çok nefes” mantığı.
---
Kadınların Empatik Yorumu: “Büyüklük Kalpte Olur”
Kadın forumdaşlar bu meseleye rakamla değil, ruhla yaklaşır. Onlar için “büyük şehir” demek “insanı güzel şehir” demektir.
Bir Çorumlu kadın forumdaş yazar:
> “Bizim komşuluk hâlâ devam ediyor, biri hasta olsa üç kapı öteden çorba gelir. Benim için büyüklük budur.”
Bir Yozgatlı kadın hemen destekler:
> “Aynen öyle, bizde de taziye evine herkes gider, yeri gelir sabaha kadar çay kaynatırız. Büyüklük insanlıkta!”
İşte kadınların bu topluluk odaklı yaklaşımı, erkeklerin istatistik tablosuna renk katar. Onlar için şehirlerin metrekareleri değil, komşuluk hikâyeleri önemlidir.
---
Çorum’un Hikâyesi: Leblebiden Fabrikaya
Çorum, yıllardır “leblebi şehri” olarak bilinir. Ama bir de sanayi tarafı vardır ki, pek çok kişi bilmez. Son 20 yılda organize sanayi bölgesinde kurulan fabrikalar sayesinde bölgenin ekonomisi ciddi şekilde büyümüştür.
Bir forumdaş şöyle anlatır:
> “Benim dayım Çorum’da makine fabrikasında çalışıyor. Eskiden Ankara’ya taşınmayı düşünürlermiş, şimdi Ankara’dan gelip Çorum’a iş arayan var.”
İşte bu tür hikâyeler, Çorum’un “büyüklük” tanımını sadece nüfustan ibaret olmaktan çıkarıyor. Bu şehir, Anadolu’nun kendi ayakları üzerinde duran sembollerinden biri haline gelmiş durumda.
---
Yozgat’ın Hikâyesi: Göç Veren, Ama Gönül Veren Şehir
Yozgat’ın en belirgin özelliği, gidenin hep “özleyerek dönmesi”dir. Türkiye’nin her yerinde bir Yozgatlı bulursunuz. Çünkü Yozgat yıllardır büyük şehirlere göç veren ama bağlarını hiç koparmayan bir memleket.
Bir Yozgatlı forumdaşın hikayesi çok şey anlatır:
> “İstanbul’da yaşıyorum ama her yaz köye giderim. Babam hâlâ ‘bizim bahçe büyüktür oğlum, gel de biraz toprakla uğraş’ der. İşte bizim büyüklüğümüz o toprakta.”
Yani Yozgat, rakamla küçük olsa da, aidiyet duygusuyla çok büyük bir şehir. Belki de kadın forumdaşların dediği gibi, büyüklük gerçekten kalpte başlıyor.
---
Nostalji Durağı: Bir Çorumlu ile Bir Yozgatlının Sohbeti
Bir kahvehane hayal edin. Masada iki dost oturuyor: biri Çorumlu, biri Yozgatlı.
Çorumlu diyor ki:
> “Bizim orada leblebi sıcak yenir, dumanı üstünde!”
> Yozgatlı cevap veriyor:
> “Bizim yoğurdu da kaşıkla değil, yürekle yersin!”
İkisi de gülüyor.
Sonra biri çayı tazeliyor, diğeri “ya senin orada da düğünler üç gün sürer mi?” diye soruyor.
Ve o an anlıyorsun ki, bu iki şehir aslında kardeş şehir gibi. Rekabetleri bile şakalı, çekişmeleri bile samimi.
---
Sonuç: Rakam Başka, Ruh Başka
Sonuç olarak evet, veriler diyor ki Çorum nüfus olarak daha büyük.
Ama hikâyeler, insanlar, duygular diyor ki Yozgat da az ama öz.
Çorum, üretimin, ekonominin, sanayinin yüzü.
Yozgat, bağlılığın, dayanışmanın, memleket hasretinin sesi.
İkisi de Anadolu’nun kalbinde, biri diğerinden “büyük” değil aslında; sadece “farklı şekilde büyük.”
---
Forumdaşlara Sorular: Hadi Sohbeti Isıtalım!
Sizce büyüklük sadece nüfusla mı ölçülür, yoksa insan hikâyeleriyle mi?
Çorum’un leblebisi mi, Yozgat’ın yoğurdu mu daha “meşhur” olmalı sizce?
Aranızda Çorumlu-Yozgatlı evlilikleri olan var mı, tartışma nasıl çözülüyor? 
Yorumlarınızı bekliyorum dostlar!
Biraz veriden, biraz duygudan, biraz da espriden harmanlayalım bu konuyu…
Sonuçta burası forum, “büyüklük” hep birlikte gülümseyebilmekte!
Selam forum ahalisi!

Bugün öyle bir konuyla geldim ki hem nüfus sayımı kokuyor hem de memleket muhabbeti kıvamında: “Çorum mu büyük, Yozgat mı?”
Bu soru öyle sıradan bir “hangi şehir daha kalabalık” sorusu değil. Bu, Anadolu’nun iki köklü şehrinin “bizim köy daha yüksekte” minvalinde tatlı bir yarışıdır. İki şehir de Türkiye’nin kalbi sayılabilecek yerde, insanı mert, yemekleri efsane, esprileri ayrı lezzetli. Ama gelin görün ki, konu büyüklüğe gelince bir kıvılcım yetiyor, tartışma başlıyor.

---
Verilere Göre: Çorum, Nüfus Olarak Bir Adım Önde
Önce şu meşhur “verilere göre” kısmını aradan çıkaralım. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 verilerine göre Çorum’un nüfusu yaklaşık 526 bin, Yozgat’ın ise 418 bin civarında. Yani rakamlara bakarsak, Çorum açık ara önde.
Ama mesele sadece nüfus mu? Tabii ki değil. Çünkü Yozgatlı forumdaş hemen yazacaktır:
> “Biz azız ama özüz kardeşim, Çorum kalabalık ama bizde yürek var!”
Çorumlu da cevabı yapıştırır:
> “Yürek tamam da, leblebiyle doyurur muyuz memleketi? Ekonomide biz büyüğüz.”
Böylelikle Anadolu’nun en kibar çekişmelerinden biri başlar. Bir taraf “bizim hemşehri milletvekili çok”, diğer taraf “bizim yoğurt meşhur” derken konu bir anda nüfustan çıkar, kimlik meselesine dönüşür.
---
Erkeklerin Stratejik Bakışı: “Kaç Nüfus, Kaç Metrekare, Ona Göre Konuşalım”
Erkek forumdaşlar bu tür tartışmalarda hemen rakamlara sarılır. Birisi haritayı açar, diğeri TÜİK sitesine girer, üçüncüsü “ya aslında yüzölçümü olarak da…” diye başlar.
Bir Çorumlu erkek şöyle yazar:
> “Bak şimdi, biz 12.820 km²’yiz, Yozgat 13.690 km². Eee yüzölçümü olarak Yozgat büyük ama ekonomi, nüfus, şehirleşme bizde!”
Hemen Yozgatlı erkek cevabı verir:
> “Ağabey, alan büyük, insan az, biz geniş yaşamayı severiz, ferahlık önemli.”
Bu cümleyle birlikte tartışmanın seyrini hemen belirler: erkeklerin bakışı her zamanki gibi stratejik ve sonuç odaklı. Kiminde “daha çok insan, daha çok potansiyel” hesabı, kiminde “daha çok alan, daha çok nefes” mantığı.
---
Kadınların Empatik Yorumu: “Büyüklük Kalpte Olur”
Kadın forumdaşlar bu meseleye rakamla değil, ruhla yaklaşır. Onlar için “büyük şehir” demek “insanı güzel şehir” demektir.
Bir Çorumlu kadın forumdaş yazar:
> “Bizim komşuluk hâlâ devam ediyor, biri hasta olsa üç kapı öteden çorba gelir. Benim için büyüklük budur.”
Bir Yozgatlı kadın hemen destekler:
> “Aynen öyle, bizde de taziye evine herkes gider, yeri gelir sabaha kadar çay kaynatırız. Büyüklük insanlıkta!”
İşte kadınların bu topluluk odaklı yaklaşımı, erkeklerin istatistik tablosuna renk katar. Onlar için şehirlerin metrekareleri değil, komşuluk hikâyeleri önemlidir.
---
Çorum’un Hikâyesi: Leblebiden Fabrikaya
Çorum, yıllardır “leblebi şehri” olarak bilinir. Ama bir de sanayi tarafı vardır ki, pek çok kişi bilmez. Son 20 yılda organize sanayi bölgesinde kurulan fabrikalar sayesinde bölgenin ekonomisi ciddi şekilde büyümüştür.
Bir forumdaş şöyle anlatır:
> “Benim dayım Çorum’da makine fabrikasında çalışıyor. Eskiden Ankara’ya taşınmayı düşünürlermiş, şimdi Ankara’dan gelip Çorum’a iş arayan var.”
İşte bu tür hikâyeler, Çorum’un “büyüklük” tanımını sadece nüfustan ibaret olmaktan çıkarıyor. Bu şehir, Anadolu’nun kendi ayakları üzerinde duran sembollerinden biri haline gelmiş durumda.
---
Yozgat’ın Hikâyesi: Göç Veren, Ama Gönül Veren Şehir
Yozgat’ın en belirgin özelliği, gidenin hep “özleyerek dönmesi”dir. Türkiye’nin her yerinde bir Yozgatlı bulursunuz. Çünkü Yozgat yıllardır büyük şehirlere göç veren ama bağlarını hiç koparmayan bir memleket.
Bir Yozgatlı forumdaşın hikayesi çok şey anlatır:
> “İstanbul’da yaşıyorum ama her yaz köye giderim. Babam hâlâ ‘bizim bahçe büyüktür oğlum, gel de biraz toprakla uğraş’ der. İşte bizim büyüklüğümüz o toprakta.”
Yani Yozgat, rakamla küçük olsa da, aidiyet duygusuyla çok büyük bir şehir. Belki de kadın forumdaşların dediği gibi, büyüklük gerçekten kalpte başlıyor.
---
Nostalji Durağı: Bir Çorumlu ile Bir Yozgatlının Sohbeti
Bir kahvehane hayal edin. Masada iki dost oturuyor: biri Çorumlu, biri Yozgatlı.
Çorumlu diyor ki:
> “Bizim orada leblebi sıcak yenir, dumanı üstünde!”
> Yozgatlı cevap veriyor:
> “Bizim yoğurdu da kaşıkla değil, yürekle yersin!”
İkisi de gülüyor.
Sonra biri çayı tazeliyor, diğeri “ya senin orada da düğünler üç gün sürer mi?” diye soruyor.
Ve o an anlıyorsun ki, bu iki şehir aslında kardeş şehir gibi. Rekabetleri bile şakalı, çekişmeleri bile samimi.
---
Sonuç: Rakam Başka, Ruh Başka
Sonuç olarak evet, veriler diyor ki Çorum nüfus olarak daha büyük.
Ama hikâyeler, insanlar, duygular diyor ki Yozgat da az ama öz.
Çorum, üretimin, ekonominin, sanayinin yüzü.
Yozgat, bağlılığın, dayanışmanın, memleket hasretinin sesi.
İkisi de Anadolu’nun kalbinde, biri diğerinden “büyük” değil aslında; sadece “farklı şekilde büyük.”
---
Forumdaşlara Sorular: Hadi Sohbeti Isıtalım!
Sizce büyüklük sadece nüfusla mı ölçülür, yoksa insan hikâyeleriyle mi?
Çorum’un leblebisi mi, Yozgat’ın yoğurdu mu daha “meşhur” olmalı sizce?
Aranızda Çorumlu-Yozgatlı evlilikleri olan var mı, tartışma nasıl çözülüyor? 
Yorumlarınızı bekliyorum dostlar!
Biraz veriden, biraz duygudan, biraz da espriden harmanlayalım bu konuyu…
Sonuçta burası forum, “büyüklük” hep birlikte gülümseyebilmekte!
